Panda (Şıhselli) Güvercin Irkı Hakkında Bilgi

Ortadoğu ve tahminen İran kökenli olan bu güvercinler

, ülkemizde “şıhşelli”, “çakşırlı” “çarçurlu”, “panda” ve “şirazi” gibi adlarla bilinirler. Çakşır, genellikle güneydoğu bölgemizde ince kumaştan yapılan ve daha çok erkeklerin giydiği şalvara verilen isimdir. Ancak aynı zamanda ayakları paçalı güvercinler için kullanılan bir tanımlamadır. Şirazi adlandırmasının İran’ın güneybatısında bulunan Şhiraz kentinden kaynaklandığı düşünülmekte ve bu güvercinlerin buradan köken almış olabilecekleri kabul edilmektedir. Şirazi adlandırması aynı zamanda Pakistan kökenli “Lahore” (Şinasi) ırkı için de Pakistan’da kullanılan bir addır. Bu güvercinlerimiz dünyada ise, “Shaksharli”, “Shaksharli Tumbler” “Sherazie” ve Almanya’da da “Schirastümmler” adı ile tanınırlar. Ortadoğu ülkelerinde ve Türkiye’de uzun yıllardır yetiştirilen ve bilinen bir ırk olan Şıhşellilere, Lübnan’da “Sheik Shalli” adı verilmektedir. Arapça’da “Sheik” kelimesi, Türkçe’deki Şeyh kelimesi ile eş anlamlıdır ve İslamiyet öncesi Arap topluluklarında kabile reisi anlamına gelmektedir. İslami dönemde ise aynı kelime tarikat başkanları için kullanılmıştır. “Shalli” kelimesi ise gene Arapça’da güvercin sürüsü anlamındadır. Sheik Shalli ise, buradan çıkarılacağı gibi, güvercinlerin en yetkin olanı, en iyisi gibi bir anlama gelmektedir. Şıhşelli ise bu kelimenin Türkçeleştirilmiş halidir. Şıhşelli ırkı güvercinler gerçekten de çok alımlı, gösterişli ve güzel kuşlardır. Osmanlı Devleti döneminden beri İran, Irak ve diğer Arabistan yarımadası ülkeleri ile iç içe yaşamış olan Türkler, bir zamanlar Osmanlı devleti sınırları içinde bulunan bu ülkelerin güvercinlerini uzun yıllardır yetiştirmektedirler. Bugün bile Türkiye ile Suriye, İran, Irak ve Lübnan gibi bölge ülkeleri arasında güvercin ticareti canlılığını korumaktadır.


FİZİKİ ÖZELLİKLERİ

Şıhşellilerde dışarıya hafif bombe yapacak şekilde çıkık bir alın kemiği vardır. Kafası düzgün ve yuvarlaktır. Gözler büyük değildir. Göz çevresi halkası belirgin olmaz. Göz rengi koyu kırmızı ve portakal tonlarında olabilir. Bu güvercinlerin orijinalinde takka ve perçem bulunmaz. Ancak ülkemizde bulunan çeşitlerinde perçemli olanları yaygındır. Perçemli olanlar bizde daha değerli olarak kabul edilmektedirler. Gaga orta büyüklükte ve hafif ince bir yapıdadır. Türkiye’de özellikle siyah renk kuşlarda gaganın üst yarısı siyah olup alt yarısı kemik rengi olan kuşlar bulunmaktadır. Bu kuşları ilk gördüğümde üst gagalarının siyaha boyandığını düşünmüştüm. Ancak sorduğumda boya olmadığını öğrendim. Bu kuşlar bizde daha güzel göründüğü için tercih edilirler. Ancak genel olarak açık renk gaga istenilen bir özelliktir. Kuşun vücudu orta büyüklüktedir. Dik duruş şekli ve geniş bir göğüs yapısı bu güvercinlerde dikkat edilen bir özelliktir. Bu güvercinler kanatlarını kuyruk üzerinde taşırlar. Ayaklar normal uzunlukta ve paçalıdırlar. Paçalar parmakları örtecek uzunlukta olmalıdır. Fazla uzun paça tercih edilmez. Paçaların ucunda “Parmak saçağı” adı verilen bir bölümün beyaz olması gerekir. Parmak saçağı beyaz olmayan güvercinler bir miktar değer kaybına uğrarlar. Şıhşellilerde renklerin vücuda dağılımı çok önemlidir. Renk dağılımı düzgün olmayan kuşlar tercih edilmezler. Bu güvercinlerde bütün vücut kuşun kendi renginde olur. Sadece kafa ve boyun ile parmak saçağı beyazdır. Kafadaki beyazlık, boyunu da kapsayacak şekilde aşağıya doğru iner ve göğüsün orta yerinde düzgün bir şekilde köşe yapıp biter. Kuş adeta başına ve omuzlarına beyaz bir şal örtmüş gibi durur. Ancak bu beyazlık üzerinde iki farklı leke bulunmalıdır. İlki “şapka” ya da “payam”adı verilen ve kuşun kafasının tam üzerinde bulunan küçük lekedir. İkincisi ise, “yanak yaması” adı verilen ve kuşun her iki yanağında simetrik olarak bulunması gereken lekelerdir. Bu lekeler kuşun rengi ile aynı renk olur. Lekelerin düzgünlüğü çok önemlidir. Şapka sadece kafa üzerinde kalmalı etrafa taşmamalı ve özellikle alına doğru yayılmamalıdır. Yanak yamaları ise gözlerin hemen altından başlayıp her iki yanakta düzgün ve simetrik olarak bulunmalı, fazla uzamadan kesilmelidir. Şapka ve yanak yamaları kesinlikle birbiri ile birleşmemelidir.

Lübnanlı yetiştiriciler yanak yamalarının kuşun orijininde olmadığını, Barbarisi adı verilen ırk ile (Bu ırk Türkiye’de Yaşmaklı adı ile bilinmektedir) yapılan kırılmalar sonucu sonradan oluştuğunu belirtmektedirler. Ancak günümüzde yanak yamaları bu güvercinlerin bir standardı haline gelmişlerdir. Özellikle sarı ve kırmızı renkler için bu kesin olarak geçerlidir. Şapka ve yanak lekesi bulunmayan güvercinler dünya standartlarına göre değer kaybederler. Bu durum özellikle şapkası olmayan güvercinler için çok daha kesindir. Ülkemizde yanak yamaları bulunmayan Şıhşelli güvercinleri yaygındır. Bu tiplerinin ırkın orijinaline daha yakın olduğunu söyleyebiliriz. Bu özellikteki kuşlar daha çok mavi ve siyah renklerde vardır. Hatta bu özellik bu renklerde aranılan bir nitelik haline gelmiştir. Şıhşelli ırkında kuyruk üstünün olduğu bölgenin beyaz olmasına dikkat edilmektedir. Burada yuvarlak biçimli beyazlık istenilen bir özelliktir.


RENK ÇEŞİTLERİ

Şıhşelli ırkı güvercinler farklı renklerde karşımıza gelmektedirler. Bu renkler, kırmızı, sarı, siyah ve mavidir. Bu 4 renkte beyazla kombinasyon halindedir. Sadece mavi renk güvercinlerde kanatlar üzerinde iki sıra şerit (kalem) bulunur. Diğer renklerde kanat üzerlerinde şerit yoktur. Mavi şeritlilerde şeritlerin koyu olması istenilen bir özelliktir. Ancak kuşun mavisinin açık tonda olması daha çok tutulmaktadır. Şıhşelli ırkı güvercinler bir form ırkıdır. Uçuş için yetiştirilmezler. Bu güvercinler uçurulduklarında fazla uzun uçmazlar ve birkaç tur atıp konma eğiliminde olurlar. Uçarken düz takla attıkları olur. Bu nedenle Avrupa’da taklacı kategorisinde değerlendirilirler. Ülkemizde yaygın olarak yetiştirildikleri Güneydoğu bölgemizde filo ırkları ile birlikte beslenirler. Ancak bu güvercinler filo uçucuları ile birlikte uçurulmazlar. Çünkü filo uçuşuna uyum gösteremezler. Bazen filonun inişi sırasında filoyu toparlamak için ya da filonun dikkatini yuva üzerine toplamak için uçuruldukları olur.

Yazan: Yavuz İşçen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir