guvercin_probiyotik

KANATLILARDA DOĞRU PROBİYOTİK KULLANIMI

Bu derleme çalışması, güvercin ve diğer kanatlı hayvanlar üzerinde probiyotik olarak kefir kullanımının giderek artmasının gözlenmesi sonucunda yetiştiricileri doğru bir şekilde bilgilendirmek amacı ile kaleme alınmıştır.  Derleme çalışmasının kesinlikle herhangi bir ürün ya da firmanın adını ön plana çıkarmak

, başka bir değişle reklamını yapmak şeklinde bir amacı yoktur.

Probiyotiğin Tanımı

Probiyotikler, ilk olarak Lilly ve Stillwell tarafından “diğer mikroorganizmaların gelişmelerini teşvik eden mikroorganizmalar” şeklinde tanımlanmıştır. Günümüzde ise “Hayvanların sindirim kanalındaki mikrofloranın ekolojik dengesini düzene sokmak, mikroflora içerisindeki potansiyel patojen mikroorganizmaların zarar verecek hale gelmesini önlemek ve hayvanların yemden yararlanmalarını arttırmak gibi amaçlarla içme suyu ya da yem içerisine karıştırılarak verilen bir grup canlı bakteri-maya kültürleri veya bu kültürleri içeren biyolojik ürünler” olarak tanımlanmaktadır.(1)

Başka bir tanımlama ise şöyledir: Probiyotik, bağırsak mikrobiyel dengesini geliştirerek konakçı hayvanda yararlı etkiler oluşturan ve böylece hayvanların yemden yararlanmalarını artıran, ağız yoluyla veya yeme katılarak verilen canlı mikrobiyel yem katkı maddesidir.(2) Ticari probiyotik preparatları canlı bakteri, mantar, maya ve maya kültürleri ile çeşitli enzimleri içermektedir. Bu preparatlar sadece bir mikroorganizma suşundan oluştuğu gibi 8’e kadar mikroorganizma suşu da içermektedirler.(3)

Prebiyotikler

Prebiyotik terimi Gibson ve Roberfroid tarafından, “kolon bakterilerinden birinin veya az bir kısmının çoğalması ve/veya aktivitesini etkileyerek yarar­lı bir etki oluşturan sindirilmeyen gıda maddesi” olarak tanımlanmıştır. Prebiyotikler, sindirilmeyen gıda içerikleri olup, insan ve hayvan sağlığını olum­lu yönde etkileyen kolon bakterilerinin gelişmesi­ni teşvik eden karbonhidratlardır. Diğer bir deyişle gastrointestinal mikroflora kompozisyonunda ve/ veya aktivitesinde yararlı değişiklikler yapabilen se­çici olarak fermente edilen bileşiklerdir.(4)

Sinbiyotikler

Prebiyotik ve prebiyotiklerin sinerjik etkisinden yola çıkarak isimlendirilen sinbiyotik maddeler, probiyotik ve prebiyotikleri bir arada bulunduran besin ya da katkı maddeleri olarak tanımlanmakta­dır. En iyi bilinen sinbiyotikler Bifidobacterium spp. + Fruktooligosakkarit ve Lactobacillus spp. + ga­lakto-oligosakkarit kombinasyonlarıdır (5).

Antibiyotiklerin yasaklanmasından ortaya çıkan boşluğun doldurulması amacıyla en çok kullanılan katkı maddelerinin başında canlı mikroorganizmalar (probiyotikler) ve bunların hücre duvarından elde edilmiş prebiyotikler devreye girmiştir (6). Bununla birlikte özellikle hobi düzeyinde kanatlı hayvan yetiştiriciliği yapan insanlar arasında kulaktan dolma bilgiler ve sosyal medya aracılığı ile yayılan yanlış bilgilerden dolayı kefirin kanatlı probiyotiği olarak kullanılması çok yaygınlaşmıştır. Oyna kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde kefirin probiyotik olarak kullanımı ile ilgili hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır.

Kanatlılarda Probiyotik Olarak Kullanılan Mikroorganizmalar (7)

Bakteriler

Bacillus coagulans Lactobacillus casei

Bacillus lentus Lactobacillus fermentum

Bacillus lincheniformis Lactobacillus lactis

Bacillus pumilis Lactobacillus plantarum

Bacillus subtilis Pediococcus cerevisiae

Bacteroides amyplophilus Pediococcus pentosaceus

Bacteroides capillosus Streptococcus faecium

Bacteroides ruminocola Streptococcus intermedius

Bacteroides suis Streptococcus lactis

Bifidobacterium animalis

Bifidobacterium bifidum

Clostridium butyricum

Lactobacillus acidophilus

Lactobacillus brecis

Lactobacillus bulgaricus

Mantarlar Mayalar

Aspergillus niger Saccharomyces cerevisiae

Aspergillus oryzae Torulopsis candida

Probiyotiklerin Taşıması Gereken Özellikler * (8)

  1. Konakçı kökenli olmalı
  2. Patojen olmamalı
  3. Mide asidi ve safraya dayanıklı olmalı
  4. Barsak epiteli veya mukusa uyumlu olmalı
  5. İnhibitör bileşik üretmeli
  6. Bağışıklık cevaba sahip olmalı
  7. Mikrobiyal faaliyetleri değiştirebilmeli
  8. Bakteriyosin oluşturabilmeli
  9. İşleme ve depolama dayanıklı olmalıdır

 

(* Patterson ve Burkholder (35)’den uyarlanmıştır.)

Probiyotiklerin Etki Mekanizması

Probiyotikler hayvan tarafından tüketildikten sonra birkaç yolla etkilerini göstermektedirler. Bunlar; rekabetçi dışlama ve antagonist etki ile normal barsak mikroflorasının sürdürülmesi, sindirim enzimleri aktivitesinin artırılması, amonyak üretimi ve bakteriyel enzim aktivitesinin azaltılması ile metabolizmanın düzenlenmesi, yem tüketimi ve sindiriminin iyileştirilmesi ve bağışıklık sisteminin uyarılması şeklindedir. (6)

Probiyotikler, kanatlılarda rekabetçi dışlama ile endemik ve zoonotik ajanları kontrol etmek için kullanılmaktadır. Rantala ve Nurmi broyler sürülerinde Salmonella infantis salgınını kontrol etmek için yürüttükleri çalışmalarında salmonella enfeksiyonun azaltılmasında probiyotiklerle muamele sonucunda hem salmonella ve hem de campylobacter kolonizasyonunda azalmalar olduğunu bildirilmiştir. Aynı şekilde araştırıcılar rekabetçi dışlamanın yumurtadan yeni çıkmış civcivlerde, hindilerde, bıldırcın ve kekliklerde de salmonella ve diğer enteropatojenlere karşı koruyuculuğunun etkili olduğunu bildirmişlerdir. (6)

Kanatlılarda Probiyotik Seçimi

Fonksiyonel bir probiyotik seçiminde arzu edilen birçok özellik vardır. Probiyotiğin etki edebilmesi için; canlının normal florasına uyum sağlamalı ve konakçıdan elde edilmelidir, patojen ve toksik olmamalı, antibiyotiklere karşı dirençli, patojenleri inhibe edebilmeli, mikrobiyal aktiviteyi değiştirebilmeli ve bakteriyosin oluşturabilmelidir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini uyarma kabiliyetinde ve sindirim kanalında canlılığını ve metabolizmasını sürdürebilme yeteneğinde olmalıdır. Bu şekilde büyümeyi hızlandırma ve hastalıklara dayanıklılığı artırma yeteneğine sahip olmaktadır. Probiyotikler istenilen miktara katılabilecek oranda hazırlanmalı, canlıya verilmeden önceki aşamalarda etkinliğini kaybetmemeli ve ömrü uzun olmalıdır. Seçilen probiyotikler barsak epitelyumunda normal olarak yaşayabilmeli, midedeki düşük pH, safra asidinin varlığı gibi potansiyel engelleri aşabilmeli aynı zamanda mide-barsak ve barsakta yaşayan diğer mikroorganizmalara karşı rekabet edebilmelidir. Probiyotikler, normal depolama koşulları ve endüstriyel işlemler (örneğin, liyofilizasyon) altında canlı kalabilmeli ve teknolojik olarak uygun olmalıdır. Probiyotiklerin etkileri mikroorganizmanın suş, verilen doz, kullanılan zaman ve koşullarına göre değişebilmektedir. (6)

Sonuç

Son yıllarda probiyotiklerin kullanımı kavramı önceki yıllara göre daha netlik kazanmıştır. Biyoteknolojik araştırmalar sonucu geliştirilen probiyotikler kümes hayvanlarında büyümenin teşvik edilmesi için antibiyotik ve kemoterapotik ajanlara karşı önemli bir alternatiftir.(6) Probiyotiklerin bu dönemli önem kazanması sonrasında özellikle kanatlı yetiştiricileri arasında da probiyotik kullanımı giderek yaygınlaşmış ve bir çok firma bu alanda ciddi çalışmalar yaparak yeni ürünler çıkarmışlardır. Lakin yetiştiriciler arasında yaygın bir şekilde kefir kullanımı söz konusudur. Kefirin bir kanatlı probiyotiği olarak kullanılması çok anlamsız ve gereksizdir. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Kefir içerisindeki probiyotik bakteriler kanatlı bağırsak mikro florasına uygun değildir.
  • Kefir içerisindeki bakteriler bezel mide ve taşlık gibi sindirim organlarından geçerken asitik ve bazik değişimlere ne derece dayanıklı olabilecekleri konusunda hiçbir bilgi yoktur.
  • Kefirin içme suyu yolu ile verilmesi sonrasında su içerisinde oluşabilecek zararlı bakterilerin önüne hiçbir şekilde geçilemez.
  • Kefir dış ortamda özellikle yaz sıcaklarında içme suyu yolu ile verildiğinde ne kadar sürede bozulup bozulmayacağı bilinmemektedir.
  • Kefir içerisindeki laktoz kanatlılar tarafından sindirilemez ve buda kanatlı bağırsağında gaz yapar ve değişik sindirim sorunlarına neden olabilir.
  • Kefirin satın alma maliyeti ve kullanım süresi düşünüldüğünde kanatlılar için üretilmiş en pahalı üründen daha maliyetli bir kullanım oluşturacaktır.
  • Kanatlı probiyotik ürünleri içerisinde kullanılan bakteriler kanatlı bağırsağına canlı bir şekilde ulaşabilmeleri için kaplama işlemine tabi tutulmuştur oysaki kefirde böyle durum şey söz konusu bile değildir.
  • Piyasadaki birçok probiyotik üründe probiyotik bakterileri yanında sindirimi arttıran enzimlerde bulunmaktadır ve böylelikle sindirimde artış ve dolayısı ile yemden yararlanmada da artış olmaktadır.

KAYNAKLAR

  1. Lilly

    buy-kamagra-oral-jellies.com

    , D.M., Stillwell, R.H. 1965. Probiotics: Growth promoting factors produced by microorganisms. Science, 147: 747-748. – Ülger İ. ve ark-Kanatlı Sektöründe Probiyotiklerin Etkinliği ve Geleceği-Tavukçuluk Araştırma Dergisi 12 (2): 7-12, 2015- SSN:1302-3209

  2. Crawford,1979; Jernigan et al.1985; Fuller,1988; Kahraman ve ark.1996;Yalçın ve ark.1996-Kanatlı Hayvan Beslemede Probiyotik KullanımıSarıca Ş.- Hayvansal Üretim 39-40: 105-112 (1999)
  3. Fuller,1989;Yalçın ve ark.1996-1996- Kanatlı Hayvan Beslemede Probiyotik KullanımıSarıca Ş.- Hayvansal Üretim 39-40: 105-112 (1999)
  4. Gibson ve Roberfroid, 1995; Jahanpour ve diğerleri 2015- Doğanın Sesi- Veteriner Hekimlikte Probiyotik Kullanımı
  5. Douglas ve Sanders, 2008- Doğanın Sesi- Veteriner Hekimlikte Probiyotik Kullanımı
  6. Phillips, I. 2007. Withdrawal of growth-promoting antibiotics in Europe and its effects in relation to human health. International Journal of Antimicrobial Agents, 30: 101-107. – Ülger İ. ve ark-Kanatlı Sektöründe Probiyotiklerin Etkinliği ve Geleceği-Tavukçuluk Araştırma Dergisi 12 (2): 7-12, 2015- SSN:1302-3209
  7. Kanatlı Hayvan Beslemede Probiyotik KullanımıSarıca Ş.- Hayvansal Üretim 39-40: 105-112 (1999)
  8. Ülger İ. ve ark-Kanatlı Sektöründe Probiyotiklerin Etkinliği ve Geleceği-Tavukçuluk Araştırma Dergisi 12 (2): 7-12, 2015- SSN:1302-3209

Mehmet GÜÇYENER

14.02.2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir